"Eğer evrenin sırlarını bulmayı arzuluyorsanız; enerji, frekans ve titreşimler üzerinden düşünün"
Nicola TESLA
İnsanlar çok uzun yıllardır enerjiye inanmaktadır. Enerjinin, bir çok kültür ve inanç sisteminde önemli bir yeri vardır. Eskilerden gelen inanışalara örnek olarak, doğu felsefeleri ve geleneksel şifa uygulamaları verilebilir. Bu inanışlara göre, insan bedeninde ki enerji akışının sağlık ve ruhsal denge üzerinde çok fazla etkili olduğu düşünülmektedir.
Enerji meridyenlerimiz - çakralarımız - üzerinde ki enerji dengesi, fiziksel ve zihinsel sağlığımızı etkilemektedir.
Peki bu inanışların bilimde bir karşılığı ya da ispatı var mı ?
Kuantum fiziği ve modern bilim, evrende herşeyin enerjiden oluştuğunu ve enerjinin etkileşimlerinin hayatımıza yön verdiğini söylemektedir.
İnsanlar enerji ile bağını daha derinden güçlendirmek için, yoga, reiki, meditasyon gibi spiritüel çalışmalar yaparak sağlamaya çalışırlar.
Şimdi Frekans ile Spiritüelism arasında daha iyi bir mantık kurabilmek için önce titreşimin ve frekansın ne olduğunu anlayalım.
Titreşim Nedir? Frekans Nedir? Aralarında Nasıl Bir Bağlantı Bulunur ?
Titreşim en kısa tanımı ile bir nesne veya sistem içerisinde ki parçacıkların düzenli bir şekilde dalgalanarak hareket etmesini tanımlar. Yani parçacık denge pozisyonundan sapar ve geri döner. Ve herhangi bir şeyin titreşimi belirli bir frekansta gerçekleşir.
Frekans (hz) ise bir olay veya dalga hareketinin birim zamanda meydana gelen tekrar sayısını tanımlar.
Kısaca titreşim nesnelerin dalgalanarak hareket etme şeklini, frekans ise dalgalanmanın birim zamandaki tekrar sayısını anlatır.
Spiritüelism ile Frekans Arasındaki Bağlam Nedir ?
Frekans aslında hayatımızın her anında bizimle birlikte olan ve istesekte ayrılamayacağımız bütünümüzün bir parçasıdır. Çünkü gördüğümüz, duyduğumuz ya da hissettiğimiz herşey enerjinin frekans boyutundadır. Frekansı hayatımızdan çıkaramayız ama bu enerji boyutunu, kozmik bilinç yolunda kullanabiliriz. Yani aslında spiritüelism bizim frekansı - yani enerjiyi- nasıl kullandığımız ile ilgilenmektedir.
Kısaca frekans; var olan enerji formu, spiritüelism ise bu enerjinin kullanım yöntem bütünüdür.
Frekansın ne kadar yüksek olursa o kadar zinde ve mutlu olursun. Bedenimizin elektromanyetik boyutta hesaplanabilir bir frekans aralığı vardır. Fakat bu tüm vücudumuzda aynı oranda yayılım göstermez.
İnsan frekansı sürekli düşmeye meyillidir. Bunun sebebi dünya sınavının zorlu karmalarla dolu olmasından kaynaklanır. Bu yüzden mecvut frekansımızı korumak için sürekli spiritüel çalışmalar yaparak zihin sağlımızı korumamız gerekir. Frekansımızın düştüğü durumlarda Hastalıklar gözükmeye başlar.
Örneğin ortalama insan frekansı 62-70 Mhz aralığındadır. Fakat bu oran 58 Mhz aralığına düşerse kişi grip yada nezle olmuştur. 42 Mhz ise kanserin ortaya çıktığı aralığa gösterir. Görüldüğü gibi frekansımız ne kadar düşerse hastalanma hatta ölme riskimiz o kadar artmaktadır. Eğer 20 Mhz aralığına düşüyorsanız, O zaman panik yapabilirsiniz çünkü ölüyorsunuz :)
Frekansların matematiksel karşılığı hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız aşağıdaki kaynağı inceleyebilirsiniz .
-Introduction to the Electroherbalism Frequency Lists-
Kısa Bir Hikaye
Frekansın Dansı
Uzun zaman önce, ücra bir tapınakta yaşayan genç bir rahibe olan Maya, dünyanın enerjisinin ve spiritüel frekansın gücünü keşfetmek istiyordu. Tapınak, bir doğa vadisinin tam ortasında, yeşilliklerle çevrili ve sessizliğin hüküm sürdüğü bir yerdeydi.
Maya, meditasyon ve dualarla içsel yolculuğuna başlamıştı. Ancak, bir gün gördüğü bir rüya, onu farklı bir deneyime yönlendirdi. Rüyasında, eski bir ağacın altında dans ederken, titreşimlerin ve müziğin dengeli bir orkestra gibi birleştiğini gördü. Rüya sona erdiğinde, gözlerini açtığında bir fikir belirdi: Frekansları dansla yükseltmek.
Maya, tapınaktaki diğer rahiplere bu fikrini anlattı. İlk başta bazıları şüpheciydi, ancak onun isteği ve inancı onları da etkiledi. Tapınak, bir dans ve ritüel festivali düzenlemeye karar verdi. İnsanlar, doğayla iç içe, güneşin batışında bir araya gelerek titreşimleri yükseltmeyi amaçlayan bir dans seremonisi düzenlediler.
Festival günü geldiğinde, insanlar etrafı çiçeklerle süslenmiş, rengarenk giysiler içinde bulunan bir açık alanda toplandılar. Maya, ağacın altına geçerek müziğin ritmine uygun olarak dans etmeye başladı. İlk başta insanlar tereddüt etti, ancak Maya'nın enerjisi ve dansının ritmi, etrafındakileri de içine çekti.
Dans sürdükçe, insanlar sanki titreşimleri bedenlerinde hissediyorlarmış gibi hissetmeye başladılar. Müzik ve dansın uyumu, birlikte titreşimlerin yükselmesini sağlıyordu. İnsanlar gözlerini kapattılar ve etraflarındaki enerjiyi hissetmeye başladılar. Doğa, rüzgarın sesi, kuşların cıvıltısı, titreşimlerin birleşimiyle daha da canlı bir şekilde hissediliyordu.
Dansın sonunda, insanlar sessizce etrafı süzerek birbirlerine gülümsediler. Maya'nın hayalini gerçekleştirmesiyle, herkes içsel bir dönüşüm yaşamış gibiydi. Artık onlar sadece dans etmemişlerdi, aynı zamanda frekansları yükselten bir ritüelin parçası olmuşlardı.
Maya, gözlerini kapattı ve içtenlikle teşekkür etti. Rüyasındaki ağacın altında dans ettiği anı hatırladı. Enerjiyi hissetti, doğanın nabzını yakaladı ve bu andan itibaren frekansın dansı, tapınakta her yıl tekrar eden bir ritüel haline geldi.
Ve böylece, insanlar ve doğa, birlikte dans ederek frekanslarını yükselttikleri bu özel festivalde bir araya gelmeye devam etti.
Frekansı Yükselten En Etkili 5 Ritüel
1. Sabit Meditasyon Pratiği: Her gün belirli bir zaman dilimini meditasyon için ayırın. Gözlerinizi kapatın, rahat bir pozisyon alın ve derin nefes alarak zihninizin sessizleşmesine izin verin. Meditasyon, zihni sakinleştirir, içsel huzur ve farkındalık sağlar. Zamanla, bu pratiği düzenli olarak yaparak frekansınızı yükseltebilirsiniz.
2. Gün Batımı ve Şafak Meditasyonu: Günün başlangıcında veya sonunda, güneşin batışı veya doğuşu sırasında bir dış mekanda meditasyon yapın. Doğanın enerjisi ve sessizliği içsel frekansınızı yükseltebilir.
3. Günlük Şükran Defteri Tutma: Her gün, günün sonunda veya başında birkaç dakika ayırarak o gün için minnettar olduğunuz şeyleri bir deftere yazın. Bu, olumlu düşünce alışkanlığı geliştirir ve frekansınızı yükseltebilir.
4. Doğa Yürüyüşleri: Haftada birkaç kez doğada yürüyüşe çıkın. Ağaçların arasında dolaşmak, kuşların şarkılarına kulak vermek ve doğanın güzelliklerini hissetmek içsel frekansınızı artırabilir.
5. Afirmasyon ve Vizyon Kartları: Olumlu afirmasyonları (olumlu ifadeleri) veya kendi hedeflerinizi içeren vizyon kartlarını düzenli olarak okuyun veya gözden geçirin. Bu, olumlu düşüncelerinizi güçlendirir ve frekansınızı yükseltebilir.
Bu ritüelleri yaşam tarzınıza adapte ederek ve düzenli olarak uygulayarak, içsel frekansınızı yükseltebilir ve daha pozitif bir deneyim yaşayabilirsiniz...
0 Yorumlar