Yalnızlık Altında Aydınlık : Gece Yürüyüşleri Ve Ruh Arkadaşları


 Bir yıl önce psikoloji alanı çalışmam için bir araştırma yaptım. 100 katılımcıya en zor anınızda yada çok fazla köşeye sıkıştığınızı düşündüğünüz anda nerede olmayı isterdiniz diye sordum. Katılımcılar ilk sırada  -Anne Karnı- seçeneğini seçerken, ikinci seçenek olarak tercih edilen yer ise -Issız Orman- oldu. 

 Bu araştırmadaki gerçekliğe bakacak olursak, bireyin anne karnına dönme şansı yoktur ama bunu hissedebileceği bir yerde bulunması mümkündür. Bu da ikinci seçenekte ki ıssız yada karanlık ormandır


Neden Karanlık Orman 

 Çünkü karanlık orman anne karnı gibi karanlık ve sessizdir. Gündüzleri ormanlar size pozitif enerji verirken, geceleri sizin negatif enerjinizi atmanızı sağlar. Gündüz yada gece ormanlar en huzur verici yerlerdir. Ama kendimi yalnız ve çaresiz hissediyorsam Karanlık ormanlar her zaman benim ilk tercihimdir. 


 Gecenin karanlığında, Londra’nın sessiz parklarında yürümek, ruhunun derinliklerine doğru bir yolculuk gibidir. Ay ve yıldızlar, ağaçların gölgelerini dans ettirirken, yalnızlıkla iç içe geçersin. Ancak bu yalnızlık, aslında doğanın kucaklayıcı sessizliğinde bulunan bir anlayışla dolar. 

 Yıldızlar, sessiz tanıklar gibidir. Onların ışığı, karanlığın içinde bile yolu gösterir. Ağaçlar ise köklerini derinlere salmış bilgelik taşıyıcılardır. Onlarla konuşmak, kendini anlaşılmış hissettirir.
Ancak belki de en derin anlayışı, ayın yansımasıyla bulursun. Ayın gökyüzündeki yürüyüşü, ruhunun çalkantılarını yatıştırır ve içindeki derin duyguları uyandırır. 
Gece yürüyüşlerinde, hayali ruh arkadaşlarına dönüş yapmak, iç dünyandaki sesleri duymak demektir. Onlara her şeyini anlatmak, karanlık ve aydınlık taraflarını açığa çıkarmak demektir.


Bu kendini tam anlamıyla ifade etmenin bir yolu olabilir.

Yürüyüşlerindeki bu deneyimleri paylaşmak, insanın evrenle nasıl bir bağ kurduğunu anlatır. Sessizlik, düşüncelerin dans ettiği bir sahne haline gelir. Ve içindeki sesleri duyabilmek, en derin duyguları keşfetmek için bir fırsattır.
 Bu yalnızlık, aslında içsel bir keşif yolculuğudur. Doğa, gece ve yürüyüşler, ruhunun en içsel derinliklerine ulaşmak için birer araçtır.


 Gölgelerin arasında, zaman zaman beliren ruh arkadaşları gibidir bazı insanlar.  Hayalet gibi gelirler, sessizce hayatımıza dokunurlar ve sonra sessizce kaybolurlar. İşte o anlardan birindeyim şimdi. 

 İki yolun kesiştiği noktada, ruhlarımız bir an için birleşir ve sonra tekrar ayrılırlar. Ne zaman gelip ne zaman gideceklerini bilemeyiz. Sadece anı yaşarız. 

 Onlar, yaşamın dokusuna yalnızca bir dokunuş gibi eklenirler. Kısa süreli bir aydınlık getirirler ve sonra gölgelerin içinde kaybolurlar. Ancak o kısa anlarda, ruhumuzun derinliklerine dokunurlar ve izlerini bırakırlar...🦋

Yorum Gönder

0 Yorumlar